8 Haziran 2012 Cuma

Hackerlıgın Kısa Tarihi (Alıntı)


Taş Devri
Her şey ilk telefon şirketinin, (Bell Telephone) kurulmasıyla başladı. O zamanlar acemi hacker'lar vardı. Tabi 1878'de daha onlara hacker denilmiyordu. Daha çok yerel santrallerde çalışmaları için tutulmuş muzip gençlerdi bunlar. Telefonları yanlış yönlendirmek, sevmedikleri müşterilere inanılmaz faturalar sağlamak gibi engel olamadıkları dürtüleri vardı (Santral, bu benim kuzenim Corc değil, beni kime bağladınız,... Alooo aloo!). Santral operatörlüğüne neden genç kızların konulduğu sorusu böylece cevaplanmış oluyor... İlk gerçek bilgisayar korsanlarının zamanına doğru hızlı ileri alalım.

69 Öncesi
Sene 1960'lar. MIT (Massachussets Institute of Technology) öğrencilerinin her şeyin nasıl çalıştığına dair inanılmaz merakları var. O zamanların milyon dolarlık bilgisayarları soğutulmuş odalarda saklı, kocaman dolaplardan oluşuyor. Ve veriler kartonlara delikler delerek saklanıyor. Programcıların bu dev dinozorlara erişimleri epey sınırlı ve akıllı olanları hack denilen program kısa yolları oluşturuyorlar. Tek amaçları yapılması gereken işi daha hızlı yapmak. Hack (doğramak) kelimesinin bilgisayarlarla alakalı ilk kullanılışı bu tarihlere rastlıyor.




Belki de bütün zamanların en iyi hack'i, 1969'da iki Bell Labs çalışanı Dennis Ritchie ve Ken Thompson, tarafından bilgisayarı işletmek için önü açık bir kurallar kümesi şeklinde yaratılıyor. İsmi UNIX ve ona artık hack değil işletim sistemi deniyor.

70-79 arası
70'lerde siber-topraklar daha keşfedilme aşamasında. Hacking dediğimiz şey, kurcalamak ve kablolu dünyanın nasıl çalıştığını çözmeye çalışmaktan ibaret. 1971'de John Draper isimli bir Vietnam gazisi Cap'n Crunch mısır gevreği kutularından çıkan düdüğün tam 2600 mHz'lik bir ses çıkardığını keşfediyor. Düdüğü bir telefon kulübesinde ahizeye öttürdüğünüzde makine ya da santral bir çeyreklik attığınızı zannediyor ve bedava konuşabiliyorsunuz. Bu yöntem, ABD'de hala yaygın olarak kullanılıyor. Tabii telefon şirketleri artık daha komplike sinyaller gönderiyorlar, ama bizim keratalar bu sinyalleri de kaydedip telefona geri dinletmeyi beceriyorlar (efsanevi hacker dergisinin adı bu yüzden 2600).

80-86
1981'de IBM, tamamen kişisel ilk bilgisayarı piyasaya çıkartıyor ve ismini PC koyuyor. Bu PC ile neredeyse her şey yapılabiliyor. Ama gençler yavaş yavaş Commodor 64, ZX Spectrum gibi daha ucuz makinelere kayıyorlar. Zira PC'ler çok pahalı.
1983'de piyasaya "WarGames" isimli bir film çıkıyor. Konusu Pentagon'un bilgisayarına girip bir savaş başlatmanın eşiğine gelen veletler. Film, bütün dünyayı "korsanlığın gizli yüzü" ile ve bebek diyebileceğiniz Metthew Broderick ile tanıştırıyor ve hacker'ların her bilgisayara girebilecekleri mesajını veriyor. Hacker'lar ise filmden bambaşka sonuçlar çıkarıyorlar: Sıkı bir hacker olabilirsen ,kendine bir sevgili de bulabilirsin, hem de güzel bir sevgili.


Operasyon "Güneş Şeytanı" (90-)
ABD hükümetinin 90'daki hacker yakalama harekatının adı Operation SunDevil'di. Özellikle Legion of Doom üyelerinin üzerine fena halde gidildi ama başarısız oldular. Tahminen LOD üyelerinden alınan tüyolarla 4 MOD (Masters of Deception) üyesi yakalandı. Phiber Optik hapiste bir sene geçirdi. 1994 yazında Rus matematikçi Vladimir Levin tarafından yönetilen bir hacker grubu Citibank'ı 12 Milyon Dolar zarara uğrattı. Paranın hepsini çekemeden Vladimir, Londra Heathrow havaalanında Interpol tarafından yakalandı. Citibank 400.000 doları hariç kaybettiği bütün parayı geri aldı. Ancak bu birbirine bağlı makineler yüzünden neler yapılabileceğinin öğrenilmesi Net'te bir korku dalgası yarattı ve caydırıcı olması için cezalar korkunç derecede arttı.




Şu anda neler oluyor?

Mitnick'in zincirler içinde hapse götürülmesini seyretmek halkın hacker'lara bakış açısını iyice ekşitti. Net kullanıcılarını bir hacker fobisi sardı. Buna anarşinin sonu, Amerika'nın ikinci uyanışı (birincisi Jasse James gibi popüler kanun kaçakları yakalandığında olmuştu) gibi isimler takanlar oldu. Sonuçta hacker'lar artık romantik kanun kaçaklığı statüsünden sorunlu asalak, baş belası konumuna indirgendiler. Bunda kendine hacker diyen ve herkesin kullanabileceği programlar kullanarak sadece kötülük yapan şahısların çoğalmasının payı da büyük oldu. İş dünyasının da Net'e kayması, Net'in ekstra güvenli bir ortam olmasını gerektiriyordu. Ve halkın bakış açısı da buna göre ustaca yontuldu.

Peki ya şimdi,.. Şu anda scene'de/sahnede kimler var? Hacker'ların pek temkinli davranmaları üzerine söylemek zor... Script Kiddie'ler (kendileri pek bir şey yapmayan, bir takım basit araçlar kullanarak, icq numarası çalan, siteleri başka adreslere yönlendiren veletler) oldukça aktifler, hatta defacements adı altında hackledikleri sitelerin hacklenmiş hallerinin resimlerini birbirleri ile paylaşıp durmaktalar. Ama aslında onları pek ciddiye alan yok. Eskisi gibi efsaneleşmiş isimler çıkmıyor ve eski efsane isimlerin çoğu kendi network güvenlik şirketlerini kurmuş, hayatlarını danışmanlık yaparak kazanıyorlar. Ama yine de hummalı çalışmalar sürüyor ve birileri illegal yollardan hayatlarını kazanmaya devam ediyorlar. Bilgisayar yeraltı dünyasında bir söz var: İyi bir hacker'san herkes ismini bilir. Çok iyi bir hacker'san varlığından haberleri bile olmaz...

1 yorum: